Covid-19 salgını sonrası Amerika’da yaşam normalleşirken birçok değişim de günlük yaşamda çok rahat bir şekilde görülüyor. Kısacası Covid-19 salgını sonrası hızlı bir dönüş var ve insanların hayatında alışverişten, elektrikli arabalara, metaverse’den iş gücüne pek çok değişim yaşanıyor. Aşağıda sizler için Amerika’dan güncel bazı notlar yer alıyor. ABD’de insanların gündeminde Covid-19 diye bir başlık kalmadı. Hayat tamamen normale dönmüş durumda. Açık havada maske takan neredeyse hiç kimse yok, kapalı alanlarda da maske takma zorunluluğu kaldırılmış durumda.
Elektrikli Araçlar Yaygınlaşıyor Gayrimenkul Fiyatları Katlanıyor
Elektrikli arabalar gittikçe yaygınlaşıyor. Önceden yollarda sadece Tesla görürdünüz, şimdi Lucid gibi yenilikçi markalara da sıklıkla rastlanmaya başlandı.
Türkiye’de de olduğu gibi, sağınız solunuz kripto para borsalarının reklamlarıyla dolu. Eskiden Silikon Vadisi şirketlerinde çalışmak modayken, şimdi nitelikli işgücü Crypto.com gibi şirketlere transfer oluyor, çünkü bu şirketlerde en az 2 kat maaş alıyorlar.
Metaverse sokakta çok yaygın konuşuluyor. Facebook’un (Meta) sahibi olduğu Oculus markasının ürettiği VR gözlükleri çok satıyor. Metroda insanların bu gözlükle oturduklarına şahit olabiliyorsunuz.
Popüler bölgelerde gayrimenkul fiyatları önceki yıllardaki yükseliş seyrine kıyasla çok daha hızlı artış gösteriyor. Los Angeles’ın popüler bölgelerinde 5 yıl önce 20 milyon Dolar olan evler, şu anda 40 milyon Dolar seviyesine çıkmış durumda. Bu durumun meydana gelmesinde Covid-19 ve sonrasında 7%’ye yükselen enflasyon da etkili olmuş görünüyor.
Son 2 yıl boyunca sıkıntı çeken insanlar şu anda bir tüketim çılgınlığı yaşıyor. Tedarik zincirleri talep patlamasına cevap veremiyor. Best Buy’a gidiyorsunuz, rafların yarısı boş. Lüks saat markalarının butiklerine gidiyorsunuz, siparişinizin 1.5 – 2 yıl sonra teslim edilebileceğini söylüyorlar.
Türkiye’de ve çevremizdeki ülkelerde olup bitenler halen ABD halkının zerre kadar ilgisini çekmiyor. Biz Türkiye’de gece gündüz TV’de “Amerika” kelimesini işitirken, ABD halkı halen çok yerel bir yaşam sürüyor. CBS, NBC, Fox gibi TV network’lerde hayat halen sadece ABD’de olup bitenlerden ibaret. Dolayısıyla averaj bir Amerikan evinde bölgemiz için herhangi bir merak bulunduğunu düşünmeyin.
Amerika’da Girişim İçin Bazı İş Fikirleri
Aşağıda yer alan tespitler ve açıklar yurtdışı girişim için bazı iş fikirleri verebilir;
Halı | Beverly Hills ve Bel Air malikanelerine İran kökenli iş adamları sadece İran halısı satıyor. Los Angeles’ın meşhur Melrose bulvarında Türk halısı satan bir showroom bulunmuyor.
Ben Soleimani ve Mansour bulvara damgasını vurmuş.
Takı | Kuyumcukent ve Kapalıçarşı gibi noktalarda takı / aksesuar ticaretinde ölçek yakalamış markalarımızdan herhangi birinin ABD’nin Kay Jewelers benzeri takı / aksesuar zincirlerine tedarikçi olduğunu duymadım. Walmart gibi büyük perakende zincirlerinde de Ürdün’de üretilmiş takı ve aksesuarlar satılıyor. New York’un meşhur Diamond District’inde dolaşırken kulağınıza Türkçe konuşan kişilerin sesi geliyor fakat sayıları çok sınırlı. Bölge İsrailli’lerin ve Ermeni’lerin kontrolünde. Diamond District’te mağaza açmayı başarabilmiş tek Türk markamız Zen Diamond. Kendilerini bu vesileyle tebrik ediyorum.
Alkollü Mendil | Restoranlarda genellikle Çin’den ithal edilen ‘alkollü mendiller’ servis ediliyor. Türkiye’de kullanmaya alışık olduğumuz Eyüp Sabri Tuncer, Uni gibi firmalarımızın ürettiği kokulu kolonyalı ıslak mendillere ABD’de herhangi bir popüler restoranda denk gelmiyorsunuz.
Mobilya | Williams-Sonoma, Home Depot gibi perakende zincirlerinde İnegöl’de üretilmiş ‘Made in Turkey’ damgalı herhangi bir ev mobilya ürününe denk gelmiyorsunuz.
Zeytinyağı | Süpermarketlerde Yunanistan’da üretilmiş, Yunan halkının tüketemeyeceği kadar düşük kalitede zeytinyağları satılıyor. Whole Foods, Trader Joe’s gibi perakende zincirlerinde enfes Türk zeytinyağlarımızı göremiyorsunuz.
Soda | ABD halkının İtalyan ürünlerine duyduğu sempatiyi kabul etmekle birlikte, tüm restoranlarda suya alternatif olarak sadece İtalya’da üretilmiş San Pellegrino sodalarının satılıyor olmasını bizim beceriksizliğimiz olarak nitelendiriyorum. Beypazarı ve Uludağ gibi şirketlerimiz ABD’de fabrika kurup, Türkiye’den know-how taşıyarak, Batı’nın kulağına hoş gelecek yen markalar yaratarak giriş yapabilirdi. Hamdi Ulukaya’nın Chobani hikayesi bundan pek farklı değil. Bir Türk girişimci olarak ‘Yunan yoğurdu’ temasıyla, Türkçe karakterler içermeyen bir markayla ABD’de fırtınalar estiriyor. Walmart gibi zincirlerde yoğurt reyonunda en yüksek fiyatlı ürünler Chobani’ye ait.
Tekstil | Tekstil halen iki kutup arasında sıkışmış durumda. Ya kalite için İtalyan / Fransız markalara gitmelisiniz. Ya da ucuzluk için Çin’de / Hindistan’da üretilmiş ürünlere yönelmelisiniz. Orta segmentte halen boşluk var. ABD halkı hangi outlet’e gitse aynı markaları görmekten bunalmış ve seçeneksizlikten sıkılmış durumda. Biz Türkiye’de orta segmentte marka çeşitliliği bakımından çok başarılıyız.